verdiğiniz tavsiyeler için teşekkür ederim. sorunum çözüldü. zaten pek tv izlemiyordum. bundan sonra da izlememeye karar verdim. izleyip izleyip sizin gibi olmak istemiyorum (:

kobo touch sahibiyim 2-3 senedir calibre + kobo = $ukela. tek tavsiyem isikli almaniz.

Pwnography'nin dediği gibi ışıklı olsun kesinlikle. Kindle paperwhite kullanıyorum bir süredir ve çok memnunum.

İnternette bulunan epub formatlı kitaplar yüklenebiliyor hepsine.

kobo aura edition 2 öneririm, her türlü illegal yola geliyor, aydınlatması da var. kindle'ın aydınlatması olmayan modeliyle aynı fiyatta, ben n11'den 2 hafta önce 386 tl'ye aldım.

markaların farklarından anlamam. bende kindle'ın en ucuz olanı var, yapamadığı bir şey yok (pdf okutmamak dışında ki bu her reader'ın ortak sorunu).

arka aydınlatmayı siktiret. durduk yere iki kat para ödüyorsun. gece, karanlık odada okumayacaksan arka aydınlatmanın zerrece bir olayı yok. karanlıkta çok okuyorsan bir kitap ışığı al 5 liraya, klipsli olanlardan, 250 lira cebine kalsın. gereksiz masraf amk. millet bir bokmuş gibi anlatıyor ama ne işte kullandığını söyleyebilen yok.

kindle'a her türlü illegal kitabı yüklüyorum. orijinal kitap yok bende :D libgen candır diye geziyorum ortada. sorun yok o konuda.

kindle paperwhite al (ışıklı olan modl bu). ışıklı olana ihtiyacın yok diyenleri hiç sallama. her gece yaklaşık üç saat kitap okuyorum ve saçma sapan kitap okuma ışığı vs uğraşmaktansa hayat boyu kullanacağım ışıklı fıstık gibi bir cihaz kullanmayı bin kere tercih ederim.

türkiyede en kolayı d&r'da satılan kobo.

ücretsiz pdf, epub her indirdiğini yüklersin. no problem. bilgisayarındaki klasöre dosya atar gibi kitap atabilirsin.

Kobo almıştım geçen sene kendi kendine bozuldu yakın zamanda. Kobo'nun D&R dışında servisi olmayışı çok can sıkıcı haberiniz olsun.

Işığa gerek yok diyen fakirleri ciddiye alma, Kindle Paperwhite al keyfine bak. Çevirme olayı da kullanıcıyı ilgilendirmiyor, Calibre'yi bir kere ayarlıyorsun atarken otomatik çeviriyor zaten epub'dan mobi'ye, beş saniyelik bir iş.

Kindle Paperwhite kullanıyorum.
Işık çok önemli. Kendinizi ne durumda bulacağınızı bilemezsiniz, yanınızdaki uyumak ister, siz okumak. Otobüste uçakta seyahat ediyor olursunuz, ekleme olan ışık parlar, rahatsız eder. Güneş parlar, sahilde vs okuyamazsınız. Kısaca önemli. Ayrıca gözlerinizde bir problem varsa, misal ben normalden biraz daha parlak ışık olmayınca çok zor görüyorum, ihtiyacınıza göre ışığın miktarını ayarlayabiliyorsunuz. Saatlerce okusanız da göz yormuyor böylece.

Ben illegal değil de, direkt Amazon'dan ücretiyle alıyorum kitapları. Ama internetten indirdiklerini okuyan çok kişi de biliyorum. Keyfinize ve tercihinize göre yani.

Edit: Türkçe ve Kindle olayını bilmiyorum ama. Yabancı dilde okuyacaksanız kesin kindle.

tüm tavsiyeler için teşekkürler. kobo aura one dikkatimi çekti. ekranı büyük sonra ışıklandırması var. kindle oasis de güzel ama amazon türkiye'ye göndermiyor. yalnız tek aklıma takılan bu iki modelde de paperwhite özelliği yok yani o klasik hafif eski, sarımtırak bir sayfa rengi var. ne dersiniz? kobo aura one iyi bir tercih midir?

edit: pardon renk oasis'de de beyaz galiba.

ben aura one kullanıyorum gayet iyi.

paperwhite özelliğinden kasıt beyaz olması mıdır? çok fark edeceğini sanmıyorum açıkçası.

varsa başka spesifik soruların yanıtlayabilirim.

tıpçı değilim ama eski sporcu olduğum için yakın arkadaşlarımın başına benzeri durumlar geldi. anlattığın durumun aynısı çapraz bağları yüzünden oluşuyordu.

kısa vadeyi bilemiyorum, kusura bakma. mutlaka faydalı tavsiye verenler çıkar ama orta uzun vadede daha da ağırlaşmaması için mutlaka hastaneye git ve mr çektir.

Doktor değilim.

Eklemler bildiğim kadarıyla tek başlarına hareket özelliğine sahip değiller. Hareket edebilmeleri için kasların kasılıp gevşemesi lazım, bu da beynin sinirlere verdiği hareket et emriyle olur. Elbet bilmediğimiz çok şey vardır ama kabaca böyle olabilir.

Aklıma hem ehlers danlos sendromu hem huzursuz bacak sendromu geldi. İkisi de genetiktir ve stresle tetiklenir. Önce kendini gevşet. Psikolojik olarak bi rahatla. Güzel hayaller kur, güzel şeyler düşünüp mutlu ol ve huzura bürün. Vücudun gevşeyecek, stres hormonunun miktarı düşecek, kasılma emri azalacak.

Hastaneye gittiğinde huzursuz bacak ve magnezyum eksikliği için bi kontrol iste. Durduk yere dizinin dönmesi bana bunları çağrıştırdı.

112 ara yardımcı olsunlar

Şimdi geçti.
Yurtta kalıyorum fizyoterapi okuyan bir arkadaş bulduk sonunda. Ani hareketten dolayı olabilir diye sıcak su torbası uyguladık bir saate yakın.
@yeopgijeogin geunyeo ciddiye alıp gitmek lazım haklısınız. Uzun zamandır spor yapmıyorum ama bir şekilde zarar vermiş olabilirim
@yaren dediğiniz gibi oldu biraz gevşeyince kendiliğinden düzeldi. Sanırım genetik olarak yatkınız. Babam da ameliyat oldu çapraz bağ ve menisküs.
@hasmetizm 2046 devlet yurdu hiç yanaşmadı ambulans çağırmaya. Neyseki hastaneye gitmeden çözüldü problem.
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim.

üstat çinden al, rock zircon.
www.gearbest.com

internette bir dolu incelemesi mevcut.

moxpad x6
moxpad x3
kz- zst

25-30 günde geliyor çinden.

çok teşekkürler. başka tavsiyesi olan varsa, onları da dinlemek isterim.

İkisinden de kullandığım ürünlerim var. North Face'in özellikle son yıllarda fiyatında artış performansında azalma görüyorum. F/P için Jack Wolfskin bir adım önde.
Ben yine de bu ikisi dışında, outdoor mağazalarını dolaşıp daha özelleşmiş markalara bakmanı tavsiye ederim. Marmot, salomon, salewa bunlardan bir kaçı.

jw biraz daha hızlı tüketime yönelik ve ürünlerinde tasarımı da ön plana çıkarıyorlar.
nf ise işlevselliğe daha fazla önem veriyor. bu yüzden ürünleri daha uzun ömürlü ama bazen estetik olarak jw'ye göre daha basit olabiliyor.
ben daha çok nf tercih ediyorum. ürünleri hiçbir zaman yanıltmadı beni.
tabi bu fikrimi kişisel ihtiyaç da belirlemiş olabilir.

ürünlerin ince olmasına rağmen sıcak tutması konusu ne kadar doğru peki ?

ısı izolasyonu kalınlıkla olmaz zaten, malzeme türü ve kat sayısıyla olur.

billur su kullanıyorduk lağım kokusuna benzer pis bir koku oluştu, adamlar değiştirdiler gene aynı koku.

Şimdi koru su kullanıyoruz, 8tl damacanası.

İş yerinde de sırma su kullanıyoruz, içimi biraz daha sert ama fiyatı iyi, 6tl.

fiyat problem değil en baba su olsun. koru su mu şırlan mı erikli mi ? karar veremiyorum. deneyenler tavsiye ederse çok memnun olurum. özsu alıyordum tadını bozdular ya klorlu tadı. değiştiricem nalet gitsin.

korusu oldukça lezzetli, erikli de 9tl onu da beğeniyorum. ikisi arasından korusu yu tek geçerim.

Valla bi ara yaklaşık 170 su markasının temizlik indeksini mi öyle bir şeyi açıkladı bakanlık. Kipa'nın suyu ilk 10'da idi. Benim kuzen kipa'dan alıyordu hep.

ahan da o liste: www.medyafaresi.com

edit: erikli 163. sırada

aynen ya o listeyi okuyorum. aklım şırlan ve nazlı su arasında kaldı o listede baya yüksek yerleri. güzel tavsiyeler sağolun.

Klimalarda yaz-kış için sıcak-soğuk gibi modlar oluyor. Modlarla oynamışsınızdır belki, kontrol edin.

Arkadaş yaz kış 23derecede çalıştırır, sadece mod ve üfleme yönünü değiştirir.

modları kontrol ettim kış modunda 17 derece.

Gazı bitmiştir. Bi servis çağır.

gazın bitmesi benim de aklıma geldi ama şunu merak ediyorum. gaz bitince klima su atmayı da mı kesiyor acaba? yani nem almıyor mu ?

nem alabilmesi için ortamdan ısı alması yani soğutma yapması gerek şarttır. soğutma olmadan kondense olmaz. havadaki nem soğuk yüzeye çarpacak ki yoğuşarak sıvı olsum ve tahliye hortumundan dreyn olsun. su yoksa gaz da yok. acı ama gerçek.

sen dokunma servisini çağır derim, başıma geldi ürünü çöp yaptım, daha da birşeye elimi sürmem.

istanbulklimavesogutma.com

ben efa1200 kullanıyorum eczanelerde 65 lira civarında içeriği çoğu pahalı markadan daha iyi .carlson var birde ama ben yerli olduğu için denemedim.

Senin önerine de baktım ama kaşıkla kullanım yapmak istemiyorum

IFOS onayı yoksa etiketinde yazan değerler yanıltıcı olabiliyor. Yani civa durumu yağ asidi değerleri vs. IFOS onaylı olanlardan al. Efa 1200 öneririm ben.

aynen IFOS onaylı olması önemli.

OCEAN Balık yağında vardı ben onu kullanıyordum.

abiler + angelus(kedi canını senin) yazdıklarınız için teşekkürler. ancak dikkat çekmek istediğim bazı konular var.

exxe01 demiş ki "ben carlson'ı yerli olduğu için denemedim". eyvallah da new life efa da yerliymiş. ismi ingilizce yapmışlar hatta işte meyve yerine fruit murit yazmışlar olay o yani. yurdum çakallığı.

www.nutrasource.ca

bildiğin sifar gıda sifar ne la :D www.sifar.com.tr

efa vit fruity mesela bunu okur dersin ki ya bu öz be öz birmingham çocuğu demi ? yok be tamamen traş ya bildiğin hacı abi basıyor şişeye, ingilizce isim yazıyorlar üstüne. ingiltere'ya veya amerika'ya satıyor olabilirler diye amazon ve amazon.co.uk'de arattım yok new life efa falan.

fruity de bu ifos'un sayfasından www.nutrasource.ca


carlson tam aksine amerikalı şirketmiş. ifos'a göre de amerika ve kanada'da ürünleri satılıyor.

www.carlsonlabs.com

size itelemişler yani ingilizce isimle asdhjghujshadhj tamam tamam şaka üzülme.


belki biliyorsunuzdur ama hatırlatma notu olarak: ocean plus da yerliymiş. orzaks ilaç ve kimya sanayi üretiyormuş. internet siteleri göçmüş galiba ama whois kaydına bakarak bulabildim. sonra orzaks diye ifos'tan aratınca çıktı. www.nutrasource.ca


carlson'ı beğendim ama değerleri möller's den bile yüksek ve ifos onaylı. gerçi möller(axelles grup ismiyle) goed üyesiymiş, ifos da goed üyesiymiş. yani global organization of epa and dha. linki şu www.goedomega3.com

ifos'un sitesinin sağ alt köşesinde goed onur üyesidir yazıyor. www.nutrasource.ca

sağ alta çekin mouse'u yazıyor. vay be resmen uğur dündar gibi hissettim kendimi şu anda. olsun ben de çok şey öğrenmiş oldum. teşekkürler.

carlson mantıklı geldi bu arada
www.vitaminler.com

hem değerleri yüksek, hem ifos onaylı, hem fiyatları makul. şişelemeyi norveç'te yapıyorlarmış. ancak beni en çok cezbeden limon ve portakal aroması olması. gerçi 50 tablet 5 kutusu 165 tl yapmışlar. s.t. tarihine de epey var. ondan kapsüllerde de kaldı aklım. ondan sıvı veya kapsül seçimi yapacam artık.

saygılar sevgiler, bilgilendiren herkese teşekkürler. en nadide sevgi pıtırcıklarının sizin olması dileğiyle, esen kalın...

yeopgijeogin geunyeo; Türk olmasının bir önemi yok, isterse Afganistan üretimi olsun. IFOS gibi bağımsız bir kuruluştan onay aldıysa anneme güvendiğim gibi güvenirim ben. İsminin ne olduğu önemli değil.

eyvallah tabii ki uluslararası kabul görmüş sertifikasyon almış ise bence de sorun yok. eleştirdiğim şey yabancı olmadıkları ve ithal etmedikleri halde kendilerine yabancı süsü vermeleri. ocean plus yine türkçe bir şeyler yazmış haklarını yemeyelim. bu arada afganistan malı balık yağı üreticisi var mı bilmem ama olsa bile köken olarak (yani kaynak olarak) muhtemelen kuzey denizi balıklarını kullanırlardı.

yeopgijeogin geunyeo; Hepsi o bölgeyi kullanıyor zaten, en temizi en sağlıklısı o. Yani kimse karadenizden çıkan bi balığın yağını kullanmak istemez bence. Türkçe olunca biraz önyargı oluyordur belki bilemiyorum. Yani çoğu kişi ambalajına bakıp alıyor ürünü, tabii bu sadece balık yağı için değil birçok ürün için böyle.

angelus: sağlıklı olmanın işte daha düşük ağır metal içermelerinin yanında soğuk denizlerde yaşayan balıkçıklar pek üşüdüklerinden yağlı oluyorlarmış. bu sebeple hain insanoğlu onları sömürmeyi daha bi seviyor.

cevaptan bagimsiz cenk erdem soyle cevirdiler bu filmi turkceye
there will be blood = oralarda bir yerde kan olacakti

tarzdan kasit ne tam anlayamadim. benim acimdan benzer tadi verenler:

no country for old men, the assasination of jesse james by the coward adamın adını unuttum (lan harbiden jesse james ismi kazinmisken korkak robert miydi neydi onun adi unutulmus).
uzaktan 3:10 to yuma olabilir ama orijinali. belki bir de fargo.

Pardon tipi belirtmedim ama aslında bana göre bir ticari başarı hikayesi gibiydi film. Zaten gerçek hayattan esinlenilerek yazılmış petrol diye bir kitabın senaryo uyarlaması mı neymiş... Neyse bilmiyorum tam, kısaca western değil aradığım.

bence sadece tshirt yeter.

rüzgarlı ve serin.

bu aralar yagmurlu. bununla birlikte hava yarin 10 derece soguyacak. 15 derece olacak.

gündüz sıcak, akşam soğuk, şu anda yağmur var. her yer sel.

su an cok yagmurlu ve bugunden itibaren soguyacagi soyleniyor.

kar yağışı ve tipi

yarın afedersiniz götlerdeki bok donacakmış bugün t-shirtleydim ama.

hepinize verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim ve topunuzun Allah belasını versin.

neyse tamam inşallah vermesin de cevizlikarpuz senin o serçe parmağın masanın ayağına vursun emi...

Dengesiz bir hava var. Dun soguktu, bugun kot montla sicaklayip tisortle dolastim. Yarindan itibaren soguk olacakmis. Yanina bir gomlek ve yagmurluk al derim.

yarın daha da soğuyacak. tshirtle gezilmez , bir yağmurluk ve şemsiye de alsbilyorsan al yanına

olm şaka değildi lan, sabah montla çıktım üşüyordum, öğlene doğru acaaaip sıcak oldu, çıkrattım montu, akşama soğudu giydim. eve gelirken de yağmur birikintilerinden kaçmaya çalışıyordum öyle yağıyordu.

ben istanbul'da avrupa yakasında soyak' ın yaptığı bir sitede oturuyorum, 2+1 80 m^2, ses yalıtımı bariz sorunlu.
evin genelinde idare ediyor durum ama tuvalet felaket, kusura bakmayın acık acık yazacağım biraz da iğrenç olacak ama umumi helada hissediyorum kendimi.
konuşmayı geçtim, diş fırçalama tükürme, azıcık derin/hızlı oldu mu nefes sesi bile duyuluyor, haliyle tuvalette otururken yanyana kabinlerde hissediyorsunuz kendinizi. tuvalette gaz çıkarmaya çekiniyorum komşuya ayıp olur diye; hayatımda böyle bir durumla karşılaşmamıştım.
tuvalet kapısını açık unutulmuşlarsa komşunuzun ev genelinde konuşmalarını da duyabilirsiniz, o yüzden hem kendi sesim duyulmasın hem onlarınkini duymayayım diye tuvalete girdiğimde fanı çalıştırıyorum direkt. iyi gürültü yapıyor, o zaman az duyuluyor.

üst alt komşuyla sıkıntımız yok, sadece üst katlarda birileri, geceyarısı arabesk şarkılar anırmaya başladılar ama ev aşırı derece sessizdi, güniçinde olsa duymazdık sanıyorum. üst kata çıktık ben değilim ben de rahatsızım dedi, o da bize katıldı, sonra alt komşumuz siz misiniz diye bize geldi vb. 4 kat yukarıda bulduk kaynağı.

yani üst-alt kata ses çok gitmese de gittiği kadarı bayağı uzağa yaklaşık aynı şiddette gidebiliyor. malzemeyle alakalı muhakkak. iç duvarlar beton, üstleri de ayrıca yalıtım malzemesi kaplanmamış. tren rayları nasıl sesi çok uzağa iletebiliyorsa bunlar da sanırım ilettiği kadar sesi sönümlenmeden epeyi bir taşıyor. sonra bir daha olmadı.

@furciferpardalis çok teşekkür ederim. çok iyi anlıyorum durumunuzu. çünkü aynısını burada yaşıyoruz. ev değiştirmek de çözüm değil. izmir böyle yani yapacak bir şey yok. soyak izmir firması buranın inşaat kültürünü oraya da taşıyor demek ki. ben kafayı yiyecem anlayamıyorum bu işi. bir de şükret. burada olsan o arabesk söyleyene kimse şikayete gitmezdi :)

Rachid Taha - Ya Rayyah

abi izliyorum izliyorum müziği duyamıyorum, kaçıncı saniyede başlıyor allah aşkına?

1:06'da başlıyor. enteresan hakikaten.

öncelikle: forum.donanimhaber.com

sonralıkla: eğer bütçe kısıtlıysa bu siteden ikinci el alabilirsin. düzgün satan adamlar var. ben ocak ayında gtx660 aldım hala kullanıyorum forum.donanimhaber.com

gerçi evgadan bahsettiğine göre bütçe önemli değil.

nvidia için zotac, amd için sapphire f/p olarak en iyileri. onun dışında asus her zaman iyi, evga ise çok iyi.

son olarak: www.tomshardware.com

900 serisi yeni çıktı, 980-970 güç tüketimi konusunda aşırı iddialılar. 970 de 1000 lira civarına çıkacak. bence araştır, takip et.

onun yerine 760 alacağına AMD 270X'e bak, 500 liraya bulursun.

800 civarına çıkıyorsan bu da var.
eksisozluk.com
sessiz.
ama yeni ekran kartı serileri geliyor, fiyatlar değişebilir, gerçi burası türkiye, değişmeyebilir de:)

GTX970'i bekle; tam anlamıyla f/p kartı... fiyatı 1000-1200 TL bandında olacak ama tam kararında bir kart...

@dafuq thank you da paşam kim diyor evga en iyisi diye ? usa'de belki, türkiye'de asus'tan farkı ne ? hatta asus'un çoğu kartındaki soğutma sistemi evga'dan iyidir. evga gayet klasik sesli çalışan falan kartlar üretiyor benim bildiğim.

anakartları şahane olabilir belki onu bilemiyorum.

@vfgerty'nin cevabının altını çizmek için yazıyorum.

Interstate 60: Episodes of the Road filmini gerçekten ben de tavsiye ediyorum. hatta filmin yarısında yazıyorum bunu ve sonu nereye gidecek bilmiyorum, düşünün yani :)

interstate 60 +1, bir de wristcutters: a love story var benzer bu ikisine.

yazıyor işte videonun altında

Camo & Krooked - Watch It Burn (Ft. Ayah Marar)

www.youtube.com

watch it burn

yahu bırak yulafmış mulafmış. bırak o bodyci nonoşları. 10 sene wushu-kick box yaptım hiç yulaf yemeye ihtiyaç duymadım. hatta bir dönem kuru ekmek salata(aynen ekmek salata) ile spor yaptım. oruçlu spor yaptım 4-5 saat idman yapıyordum günde. ne alaka yulaf mulaf at mısın sen ?

başın döner şekerin düşüyor çünkü. normal bir durum. yeni başlıyorsun, vücudun ham, bünyen alışık değil daha. zamanla alışacaksın.

yulaf demelerinin sebebi glisemik indeksinin düşük olması yani kan şekerini birden yükseltmemesi ve düşmesini de önlemesi kısaca dengede tutması, uzun salınımlı enerji sağlaması. elbette kompleks karbonhidrattır, kalitelidir. eyvallah da ne gerek var ?

idmandan 1 saat önce 150-200 gram kadar makarna yersin. yanında imkanın varsa yine 100-200 gram kadar kırmızı et olmadı tavuk/balık eti olmadı bakliyat yemeği(fasulye, barbunya, nohut, mercimek, börülce vs..) o da olmadı haşla 4 yumurta ye.

bu tip güç sporları yani dövüş, powerlifting, bilek güreşi bilmem ne kesinlikle body building değildir. tabii kas gelişimi yine vardır ama farklı tipte. o yüzden kalori harcama durumun kondisyonuna göre değişecektir zamanla. bugün ortalama müsabık bir dövüşçünün günlük tükettiği kalori 4000-5000 kcal'dir. tabii senin için şu an 2000 kcal de gayet yeterli.

dediğim gibi kiloyla alakası yok zamanla kendin hissedeceksin o açlığı buna göre de o 100 gram 200 olur, 1 tabak 2 tabak olur vs..

Et yemelisin. Proteine dayalı beslenmelisin. Bize beslenme için başka bir tavsiye verilmezdi (vaktiyle milli boksördüm).

Ben başının dönmesinin şekerinle alakasının olduğunu düşünmüyorum. Muhtemelen hareketli bir çocukluk geçirmediğin için denge sorunları yaşıyorsun, uyum sağlaman zor oluyor.

Spordan önce karbonhidrata abanman baş dönmesini geçirmez. Glikojen depolarını yeni başlamış bir muay thaici bir antrenmanda komple boşaltamaz zaten. Antrenman sonrası yüklesen bile depo dolacağı için ertesi gün yine dolu çıkacaksın. Alışma döneminden yaşadıkların.

bunu andırdı sanki:
www.youtube.com

@loveinaflipbook dostum o değil yine çok teşekkürler.

@AcreaM evet bu teşekkürler ;)

www.youtube.com

heh be gurban ya. çok tanıdıkdı zaten ama itiraf edeyim ben bu filmi izlemedim :)
thank you, arigato gozaimasu

Türkleri boşver:

vine.co

evet arkadaşlar yukarıda gördüğünüz üzere atını kaybetmiş bir serserinin çocuğuyla daha karşı karşıyayız !

adam sana diyor ki: "karaköy güllüoğlu nerede ?" sen diyorsun "türk tatlısını salla krem karamel ye !"

senin bubaannenin varya çarmıhına yumruğu köstürürüm lan ! yürü buradan, yürü git burada, uza buradan mübarek ramazan ayı adamı sövdürme...

anililter

İlk vine'daki, ikinciyi bilmiyorum, 3. aykut elmas. Bir sürü vine var orda hangisi :D

arkadaşlar saniyeyi ayarlayıp hatta milimetrik olarak ayarlayıp url'nin sonunda görüyorsunuz zaten(444.17 ne amk !) linkledim. polat alemdar ve ramiz dayı taklidi yapan elemanın kim olduğunu merak ediyorum.

He o Buğra Palavan

Ayrıca sakin olmanı öneririm, Url'Yi incelemiyoruz burda sonuçta.

sana cevap yazıyorken gayet sakindim zenci. teşekkürler.

bu arada linke tıklayınca direk o saniye çıkıyor zaten incelemeye gerek yok.

kendim buldum yardımınız batsın.

Canon PIXMA iX6850

Var bişeyler belli ki. Komşun falan senden çalıyor olabilir mi? Bende buzdolabı, çamaşırı bulaşığı, iki bilgisayarı, monitörü, hoparlörü bilmemnesi bir ton ıvır zıvır var. 20-30 arası geliyor.

fazla la,

buzdolabı
haftada 1 kere buzdolabı
resmen durmadan çalışan kettle
hep açık bilgisayar gün kararıp aydınlana kadar çalışan lambalar 23 tl geldi bu ay.

ufoyla bulasik makinasi haric hepsi bende var. 40- 60 arasi geliyor. sen onu bi gotur sordur bi yerlere.

bütün sigortaları kapatıp bi bak sayaç dönüyor mu.

Sayacim elektronik.

Tek yaşıyorum. 35-40 arası geliyor.Buzdolabı ve çamaşır makinesi dışında

çalışan başka doğru düzgün alette yok..(editleyemiyorum sorry )

aga senin evde bir durum var. ya da kettle çok yakıyor.

bizde ç.mak., led tv, buzdolabı var, ps3, laptop, kombi. saç kurutma, saç düzleştirici vs kullanılıyor ama gelen fatura maks 20 tl. ya da ayedaşın bize bir kıyağı var bilemedim nasıl 20 geliyo la bizim fatura.

85liranin kalemleri neler o onemli.
Kilovattan anlamam.
Vergilere bakalim.

Bu arada bi yanlislik oldugu kesin, bizim evde (cekirdek aile evi) aklina gelen her sey var, haril hurul bisuru sey calisir, 80kusur gelir fatura

oturduğunuz bina büyük ihtimalle eskidir. mesela ben eski bir binada yaşıyordum daha 3 ay önce falan kışın 200 yazın 150'den aşağı fatura gelmiyordu. bak tek kişiyim dikkat. beyaz eşyalar tasarruflu a++ ve a+++. en çok elektrik tüketen ampul 20 watt :) sen düşün artık.

şimdi yeni eve(yeni bina 3-4 yıllık) geçtim. eşyalar aynı, kullanım da aynı ve şu an 50tl fatura ödüyorum. (yani senin anlattığın gibi sadece ampuller ve kettle olacak ohooo 15-20 lira belki o da).


yani ben çözememiştim bunu ama büyük ihtimal binadaki eski elektrik tesisatından kaynaklanıyor. kaçağı, göçeği, ucu açık hattı falan oluyor. bu arada evinde ampul takmadığın ve prizi yanık konumda olan duylar da elektrik harcıyor bilmende fayda var. onları kontrol et ve prizi kapalı konuma getir.

şimdi dostum sen yine de, @orpheus'un dediği gibi uzun süreli dışarı çıkmadan önce sen bir güzel her şeyi kapat evdeki, sonra sayacı oku(3 zamanlıdır o büyük ihtimal buna dikkat et). eve geldiğinde de bir daha oku, fark var mı bir bak.

al
www.mielebeyazesya.com

oha 1800 lirayi gecmesin demis, 6000 liralik sey gondermisler.

samsung'a bak, ben cok memnundum kullanirken.

pardon ya ben sadece basligi ve yani zenginlik öyle güzel ki lafini okuyup gonderdim :)

o zaman
www.mielebeyazesya.com
surdaki modellerden bakilabilir.
miele beyaz esyada ferraridir, apple dir o kadar solim. bosch siemens vs halt etmis.

abi indesit alma da ne aliyosan al, ebemizi sikti bu indesit makina. resmen elimizde sabunla yikayip koymamiz gerekiyo, neden makinaya koydugumuzu sorma.

Siemens al, baya bi süre bulaşık makinesi derdin olmaz. Arçelik falan aman diyeyim.

@tustin jimberlake siemens mi bosch mu ? ve neden siemens ?

ps: ayrıca benim nick'imden birazcık daha salakça bir nick alarak yeni bir seviyeye ulaştınız, sizi tebrik ederim kuzum.

ya çok bilmiyom ama alırken yıkama programlarının sürelerini soruşturun. ben alırken en ucuzunu alacaktım da "3,5 saatte yıkıyo bu" dediler, 200 lira ekleyip 55 dakikada yıkayanını aldım :)

@yeopgijeogin geunyeo
nickim çoğhoş deel mi? neyse..
siemens çünkü marka değerine paralel olarak emek-yoğun üretim hattında daha fazla özen gösterilir, özellikle üst modellerine.
bosch da türkiyedeki fabrikada aynı hatlarda üretilmekle beraber, ben siemens'i hem tasarım hem kalite olarak tercih ederim.
bu arada bu iki markanın almanya üretim modellerine denk gelirseniz, tercih edin derim. (türkiye'de üretilenlerin kodunda son iki hane tr ile biter her iki marka için de)

daha kolay hikaye kitaplarından başlayın derim

kegums ne de güzel söylemiş pek te güzel söylemiş. ilk başta o tür native kitaplar gözünü korkutur, hevesini kaçırır. dilden soğutur seni. stageli levelli kitaplar senin seviyende çok daha iyi. gaz verir.

kegums bokum gibi söylemiş afedersin. hemen alıyorum onun tickini geriye(ver ulan tickimi) gittim kitapçıya stage 6 kitapları inceledim şakır şakır okuyorum. I am shikering ulan ! bir de kalkmış stage 2 veya 3 diyorsunuz ya. ayrıca yabancı bir sitede test ettim ingilizcemi; "seviyeniz c1" dedi :o ne iş ?

gaz verirmiş, bilmem ne ! su ve elektrik de veriyor mu yanında sayın uzman svalobilmem ne ! veriyorsa yani gidip abonelik açtıralım. Allah Allah ya...

kegums doğru söylemişmiş, ne güzel söylemişmiş. pis yalaka seni kaybol burdan !

arkadaşım sen de stage 6 okuyorsun c1 diyorsun are you sex'in 2 tık üstü diyorsun. ne desin arkadaşlar, are you sex'in 1-2 tık üstü dan brown'ı telaffuz bile edemez.

höst höst fakir seni ! sen ki bir garip daha ekşi yazarı olamamış keloğlan, ben ki 18 köyün muhtarı, ekşi sözlük yazarı, toprak ağası, para babası şakir. senin neyine ulan benim arkadaşım olmak höst.

şimdi iyi oku, izle, öğren babalık gör ulan:

seviye 1 : ......
seyiye 2 : hay
seviye 3 : are you sex ?
seviye 4 : can we make out ?
seviye 5 : if I was living around of you, would you like to have a wild sex with me ?

senin "tık" anlayışın çok güzelmiş.

yauv kes kes, fukara sümüğü gibi yapıştın. yapı kredi reklamı mı çekiyoruz burada ? tık tıkmış. seni tutarım o sivri dilinden de camdan atarım, köpek yavrusu gibi tepiklerim ulan ! kaybol buradan.

evet, şimdi yeni önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar :)

ingilizce öğretmeniyim eger bir sayfada 10dan fazla bilmediğinz kelime çıkıyorsa o kitapdan 1 seviye daha düşük kitap okumanızı tavsiye ederim ayrıca direkt olarak romandan başlmayın seviye seviye ilerleyin çünkü ingilizcede reading skills kolayca gelişen bir yetenek değildir ne kadar çok okursanız o kadar çok native speaker seviyesine ulaşırsınız ama bu yıllar alabilir

iyi bir terzi belli bile etmeden düzeltir. ben 2 beden büyük ceketi bile üzerime fit olacak kadar daralttırmıştım. yalnız fiyatı bilemem tahminen 10-15 lira alır. belki o kadar bile almaz. yani korkma git düzgün bir terzi bul , sor fiyatını, daralttır geç. haydi kolay gelsin, yardır bakalım.

Duzeltebiliyor olmasi lazim. Fakat sonra eski haline getireliyebilir.

yer !

multitask olarak çalışır. process id'si öğrenilip kapatılmadığınca (tabi symbian otomatik olarak yapar bu işlemleri, siz alttan kapatınca programı) zira unix türevlerinde -aux -ef vs şeklinde sorgu yapılıp hangi programların çalıştığı görülebilir. sonrasında bu programların pid'i(yani process id'si) öğrenilip - kill (atıyorum) pid 1189 dersiniz kapanır.

kısaca arka planda sistemin nasıl çalıştığını anlatmak istedim scriptler hatalı olabilir ama umarım faydalı olmuştur.

bundan sonra napıyoruz ? kullanmadığımız programları çok elzem değilse alttan da kapatıyoruz. hadi yardır bakalım.

sözlük sizi mimlemiş !
şaka tabi :) google chrome kullanın bence probleminiz çözülür. yok ben browser'ımdan memnunum diyorsanız; çerezlerive kayıtlı parolaları silin problem çözülür. yoo yine de çözülmedi diyorsanız, işiniz zor 3 felak 3 nas okuyun !

rose hapse girdi ya , uml de teksas'a taşınmış

Görünşüe bakılırsa One Piece için özel olarak yapılıyor müzikler. Şunların arasından arayıp bulmak lazım:
Link

one piece ost - difficult yani bir one piece soundtrack'iymiş ok de arkadaş bu nasıl olabilir yani bir mozart bir vivaldi eseri gibi bir şey bu yahu !

zengin züppe müziği

Bedroom Affairs - Love Lounge (Erotic Escapades Mix)

yok hacı sen şu yöntemi dene daha hızlı gezersin nette:
- bir adet laptop alınır (freedos ha freedos)
- üstüne en korsanından bir windows formatlanır cilalanır (izmir'de kemaraltında salih usta deli formatlar hacı format ahmet gibi adam)
- google chrome yüklenir, işyerine götürülür , nette hızlı hızlı gezilir.

Portable Firefox kullan.

(bkz: portable firefox)

peynircilerde

türk düşmanları tarafından hazırlanmış olması..

not: almanca bilmiyorum.

türler'den spor'u seçiyorsun. sonra mümkün olduğu kadar futbol,basketbol,hentbol falan gibi sonunda bol olan bir oyunu seçip alıyorsun. alsana toplu oyun !

he bu arada, bu siteden toptan ürün almak mümkün mü bilmiyorum.

ya yok, benim demek istediğim danaya girer gibi beş kişi bir oyuna girmek.

livemocha var ingilizce öğrenmek için

www.livemocha.com ingilizce'den fazlası da mevcut.

www.busuu.com panpa

site değilde program önerebilirim; Rosetta Stone (v3)..torrentlerde kolaylıkla bulabilirsin...pek çok dil paketi de var...

livemocha, busuu, rosetta stone. hepsine +1

ek olarak da tell me more var. o çok iyi. fransızca versiyonunu çalışmıştım. bizim hocalardan iyi öğretiyordu desem yalancı çıkmam.

ne dediğinizi anlamadım ama, seashore var, paintbrush var tabii ki photoshop var?

Aperture 3

Le Chemin

Les Choeurs De L'Armee Rouge.

kedi canını senin !

vedat milor'un eski programlarına bak. cidden çok faydalı.

antep'te cartlak yiyin mutlaka...

vedat milor antep ve hatay için 3 haftalık prorgamını ayırmıştı sanıyorum. youtubeda aratırsanız bulabilirsiniz.

hatay da mutlaka mozaik müzesine rehberle gidin (ekstra öneri)
vedat milör ün tavsiyesini söyleyeyim, şelaleler bölgesi var, tam şelalerin yolunun başında boğaziçi restoran var, künefeyi orada yiyin
uzun çarşıda mutlaka nar ekşisi alın (tadına bakmadan almayın tabi) hazır market ürünlerinden çok farklı. zahter alın (etle çok iyi giden bir baharat) defne sabunu alın (kilosu 30 tl ye satılan, iyi kalite sabunlar var onu bulun derim, yerini tarif edemiyorum, uzun çarşıda yukarıdan aşağı inerken sağ tarafta kalıyor. 4 yol ağzının dibinde, bir çeşme var karşısında. dükkanın önünde tezgah var, içeri girdiğinizde kasa ilerde sağ tarafta kalıyor (adını bilmiyorum)

antep halil usta
antakya, harbiye'de kule restoran.

e hatayda künefe yemeden gelirsen direk cehennemliksin zaten.

ayrıca;
video.cnnturk.com
video.cnnturk.com

neyi nerede nasıl yaparlar bilmem ama hatay'da künefe ve humus yemeden olmaz bence. antep'te de küşleme ve havuç dilimi baklava yiyin.

hatayda künefe, içli köfte, humus. adını hatırlayamadığım bi restoran var. bulunca yazarım. orada hepsini yiyebilirsin.
zahteri ben hiiç sevmedim ama seveni çok. kahvaltıda zeytinyağıyla beraber de yenir.

antepte cartlak kebabı, güllüoğlunda baklava

edit: hatırladım.

hataydaki sultan sofrası. müzenin ordaki köprüden nehrin karşı kıyısanıa geçince köşede iki katlı güzel bi yer.

anteptedeki ciğerci mustafa. stadın oralarda, caddenin öbür tarafında. oraya kadar gitmişken antep müzesini de gez. çalışma vardı en son, şimdi ne hale geldi bilmiyorum ama bence türkiyedeki en en en güzel müzelerden biri.

Antep'te patlıcan kebabı, bir de İmam çağdaş'tan baklava.

antep'te yemege dair ne bulursan onu ye. çok ciddiyim.

antep lisesi'nin orda fiko'ya git hayatında yiyeceğin en farklı ekmek arasını yersin. nohut ve patates kombinesinden oluşan tırnakli pide arasında muthis bi lezzet.

karşıyaka'da halil usta'ya git.

baklavayı da asla güllüoğlu ve çağdaş'tan yeme.

koçak baklavaları var. muaazzam yapmaktadırlar.

antakya'da vedat milor'un gittiği yere gitme. boğaziçi restorant mıydı neydi gitme oraya işte.. kötü bir yer.

ankatya'da;

sultan sofrası
kule restorant(harbiye'de)
hidro(harbiye'de)

buralarda önüne getirebilecekleri her şeyi yiyebilirsin. ben kağıt kebabı'nı(lahmi la varka) şiddetle öneririm

rom'u fazla gelmiştir. malum alkol kafa yapıyor.

grafik kartının sürücüsü,xorg veya x11'de problem olması muhtemel.

xorg ve x11'i gözden geçir.

terminale git

bash$ sudo su (hata gelirse sadece su yaz bash# su şeklinde enter)
password:gir root şifreni
bash# apt-get install xorg-server (xorg-x11'i de bir dene)

eğer ekran kartın ati ise:
(ati değilse aşağıdakileri yapma git nvidia için bir tutorial bul)
bash# wget a248.e.akamai.net
bash# zypper in kernel-source gcc make patch
bash# sh ati-driver-installer-9-1-x86.x86_64.run
bash# aticonfig --initial -f
bash# sax2 -r -m 0=fglrx (bu önemli zira vesa driver fqlrx'e göre çok zayıftır)
bash# reboot

bilgisayar yeniden başladıktan sonra terminale git yine driver kurulumu doğru olmuş mu diye bir denetle. şöyle yapabilirsin:

bash$ fglrxinfo

yardımcı olamadıysam kusura bakma. zira opensuse bilgim çok az.

mesajını şimdi gördüm. deneyeyim hemen çok teşekkürler.

usb belleğinde ayrı bir dosya oluştur. sonra projeni kaydedeceğin sırada file > save as den usb belleğinde oluşturduğun dosyayı göster, oraya kaydetsin. bunun olması lazım. olmuyorsa olmuyordur. hayat zorluklarla dolu

baya bir low level olmasindan kaynaklaniyor olabilir c ve c++in.
C# gibi Java da daha kolay decompile edilebiliyor diye biliyorum. High level oldugu icin patternlar daha kolay yakalaniyordur.
C ve C++ in cok cesitli compilerlari varken C# ve Java'nin bir adet.
Java ve C# genelde kendi librarylerini kullanirlar. C ve C++ ise dil olarak kendi baslarina cok primitifler, yaninda kullanilabilecek cokca library ve frameworkler olmadan cok islevsiz kalirlar.
ama aha sundan diye kesin bir sey sunamiyorum.

edit : fikir yurutmustum ama yakin da olsa olmamis :). bize yeni seyler ogrettigi icin asagidaki arkadaslara tesekkur ederim.

C# derleyicileri bytecode ve metadata üretiyor, C/C++ derleyicileri makina kodu üretiyor. Bunun bilgisayar diliyle pek de alakası yok, C/C++ için de bytecode derleyicisi yapılırsa onun ürettiği programın da decompile edilmesi aynı şekilde daha kolay olur.

.net framework üzerinde çalışmak üzere yazılan kaynak kodları derlenme sırasında common intermediate language (bkz: cil) isimli bir ara formata dönüştürülüyor. bu tam anlamıyla bir derleme olmuyor yani, cil işlemci ve platformdan bağımsız, class bilgilerini ve fonksiyon tanımlarını da içeren assembly'ye yakın bir dil.
buna karşılık native kod üretiminde (örneğin bir c/c++ kodunu derlerken) derleyici sonuçta elinize hedef işlemci mimarisinde doğrudan çalışacak makine kodu geliyor, bu aşamaya gelene kadar da derleyici dünya kadar optimizasyon uyguluyor, mimarinin hakkında hiç bir fikri olmadığı oo bilgilerini falan ortadan kaldırıyor, veri ve kontrol akışı diagramları oluşturup hedef kodu bunlara dayanarak oluşturuyor. bu da kaynak koda geri dönüşü çok zorlaştırıyor.

ek birşey söylemem gereksiz ama ince bir noktaya değinmek isterim.
üstte verilmiş cevapta kodların cil'e yani msil diye adlandırılan microsoft intermediate language'e dönüştürüldüğünden bahsedilmiş(java'nın jvm mantığı gibi bir şey işte).bu doğru ve sizin sorunuz cevabı da burada yatıyor. dikkat ederseniz orta seviyeli bir dilden bahsediyoruz(okunamayacak kadar düşük seviyeli değil) ve bu dil okunabilir bir dildir. hatta birçok programcı compiling sonrası aldıkları hataları bu dili okuyarak çözerler. kısacası kodlar bu şekilde saklandığı ve derleme sırasında basit çözümlemeler yapıldığı için decompile etmek gayet mümkün. ama c/c++ gibi diller de derleme sonrası ortaya çıkan kod anlaşılabilir değildir bu sebeble decompiler'ı üretilemiyor.

intel'in komut setlerini bitirmiş ekibi gibi gruplar için hiç birşey imkansız değil tabi, bunu da not almak lazım.

ayrıca tespitinizi çok beğendim ve sizi takdir ettim açıkcası. ters mühendislikle ilgilenen birçok kişinin aklına gelebilecek birşey olsa da yine de ince bir noktaydı. teşekkürler ;)